KÜRT DOSYASI
Türkiye, uzun yıllardır hiç bir ülkede görülmemiş bir biçimde teröre maruz kalmıştır. Bu terör çeşitli şekillerde kendisini göstermiş ve sonuçta binlerce masum insanımız hayatını kaybetmiş, binlerce insanımız sakatlanmış ve milyarlarca dolarlık ekonomik kayba uğranmıştır. Türkiye'de faaliyet gösteren terör örgütlerinin hepsinden daha fazla tahribat yapan ve toplumumuzda onarılamaz yaralar açan KADEK terör örgütüdür.
Başlangıçta PKK adıyla terör eylemlerine başlayan KADEK terör örgütünün 1984 yılından bugüne kadar sivil halka karşı ayrım yapmaksızın çocuklara, hatta bebeklere, kadınlara, yaşlılara ve bölge halkına hizmet eden, çoğunluğu öğretmen, din adamı ve devlet görevlilerine karşı uyguladığı terör eylemleri nedeniyle; 11.483 (5415'i ölü, 6068'i yaralı) sivil, 17.875 (5871'i şehit, 12004'ü yaralı) güvenlik gücü mensubu olmak üzere 30.000 üzerinde vatandaşımız yaralanmış veya şehit olmuştur. Yine bölge halkının hizmetinde faaliyet gösteren 250'si okul, 110'u cami, 50'si sağlık kuruluşu olmak üzere toplam 2000 civarında tesis, yapılan saldırılarla tahrip edilmiştir. Bu güne kadar KADEK terör örgütü ile yapılan mücadele için toplam 150 milyar dolar civarında harcama yapıldığı tahmin edilmektedir.
Bu terörist grup, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın resmi olarak yayınlanan "Yabancı Terör Örgütleri"ne ilişkin raporunda 1997'den itibaren 30 büyük terör örgütü içinde gösterilmiş ve 11 eylül saldırısından sonra da açıklanan listede yer almıştır. Ayrıca AB tarafından hazırlanan "Terör Örgütleri Listesi"'ne de PKK adı altında dahil edilmiştir. Avrupa'da 1990'lı yıllardan itibaren bazı ülkeler tarafından da terör örgütü olarak kabul edilen KADEK terör örgütünün, özellikle mücavir ülkelerden ve bazı Batı Avrupa ülkelerinden değişik şekillerde destek gördüğü bilinmektedir. Bu ülkelerin KADEK terör örgütüne sağladığı desteği; örgüte politika belirlemek ve strateji vermek, üst düzey örgüt liderlerine barınma imkanı sağlamak,
Lojistik destek (silah ve mühimmat) temin etmek, kamp yeri tahsis etmek, eğitim vermek, finansman temin etmek, sahte kimlik/pasaport temin etmek, tedavi imkanı sağlamak, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı yapmasını desteklemek, istihbarat kuruluşlarınca eylem yapacak örgüt mensuplarına istihbari bilgi temin etmek, başlıkları altında toplamak mümkündür. KADEK terör örgütü kendi propagandasını yapabilmek ve operasyonel imkan ve kabiliyetlerini artırabilmek maksadıyla, toplam 30 ülkede bazı cephe kuruluşları teşkil etmiştir. Danışma merkezleri, sosyo-kültürel cemiyetler (kürdistan komitesi veya kürt enstitüleri) adı altında faaliyet gösteren bu kuruluşları,
KADEK'in Avrupa kanadı işletmekte ve yönlendirmektedir. Çeşitli ülkelerde tespit edilen bu tür kuruluş ve merkezlerin miktarı 439'dur. Örgüt oluşturduğu bu teşkilat içerisindeki dernek, birlik, komite ve merkezler vasıtasıyla uyuşturucu ve insan ticaretini de yönlendirmektedir. ABD uluslar arası uyuşturucu konuları bürosunun raporu, Avrupa uyuşturucu kartelinin KADEK mensupları tarafından kontrol edildiğini ortaya koymaktadır. Benzer şekilde rapor, KADEK'in terörist faaliyetlerini desteklemek için eroin üretimini ve ticaretini kullandığı gerçeğini bir kez daha vurgulamaktadır. Ayrıca; Avrupa'daki vatandaşlarımızdan gasp, şantaj yoluyla zorla para toplanmakta, adam kaçırma ve silah kaçakçılığı yapmaktadır.
Bir kısım ülkeler de, politik hedefleri nedeniyle KADEK terör örgütünün bu faaliyetlerini desteklemekte, hatta yayımladıkları rapor ve aldıkları kararlarla terör örgütünü cesaretlendirmektedir. Bu kapsamda, KADEK terör örgütü, bazı ülkelerin isteği ile ismini değiştirmiş ve bu suretle, terörist kimliğinden ve bu güne kadar yapmış olduğu katliam ve tahribattan kurtulma çabası içine girmiştir. Terör örgütünün isim değiştirmesini müteakip AB tarafından, terör örgütleri listesine alınması konusunda direnç gösteren bazı odakların bu konuda fikir değişikliğine gitmeleri ve KADEK terör örgütünün bundan etkilenmeyeceği şeklinde beyanatlarda bulunmaları oldukça düşündürücüdür.
Bu güne kadar 30.000'nin üzerinde insanımızı katleden ve yapmış olduğu bunca tahribat ve gerçekler ortada iken terör örgütünün maske takarak terörist kimliğinden kurtulması mümkün değildir. Şu kesinlikle bilinmelidir ki terör örgütü ne değişikliğine giderse gitsin yaptıklarının hesabını verecektir. Türkiye, adı ne olursa olsun terör örgütü ve yandaşları ile kararlı mücadelesine devam edecektir. Bu durumda da bütün devletlerin bizimle aynı şekilde düşünmelerini ve terörizmle mücadele etmelerini arzu ediyoruz. Bizim müttefiklerimizden beklentimiz;
- Her türlü KADEK bağlantılı grup ve örgütleri, özellikle KADEK'in kendisini yeni adı ile de terörist örgüt olarak kabul etmeleri ve,
- AB'nin listesine aldığı PKK ve DHKP-C terör örgütlerini, gerekli tedbirleri ve cezai işlemleri yapabilmesi için, "AB Terörle Mücadele Çerçeve Sözleşmesi"nde öngörülen yaptırımları ülkelerin iç hukuklarına yansıtmalarıdır.
Pek çok ülke, soğuk savaş sonrası güvenlik endişelerindeki azalmanın avantajlarını yaşarken, insanlık aleminin terör konusunda ne büyük bir tehlike ile karşı karşıya bulunduğuna son 20 yıldır ısrarla dikkatleri çekmek isteyen Türkiye'nin, bu konuda yeterli desteği görebildiğini söylemek mümkün değildir. Uluslar arası platformda terörizmle ortak mücadele bir zorunluluktur. Terör; dili, dini, milliyeti, bölgesi, ideolojisi olmayan ve tüm dünyayı tehdit eden uluslar arası bir olgudur.
Muhammed ÇONOĞLU